SENSİZ AŞKI NEYLEYİM
Sensiz aşkı neyleyim
Kederimi sevgiyle silin
Ateşli dudaklarımı geri verin
Saçımı o güzele köle edin
Ben niye yazarım güzel almak için
Belkide şirinlerim aşk için
Sevgilimi artık verin
Boş atamam bir parça aş için
ALLAHIN GAZABI
Ben özenmişim şiirlere
Allah bin dert eylemiş kederimle
Yazar peygamberin sünnetinde
Dost ile düşman birlikte sevine
Tanrı gazabından korkarım
Şarkılarımla avunmuştum
Doğru söz söyleyene çok olur derler iğne biçenler
Dostlar beni kurtarır umudum
Sorma onlarla aynı anda vurulmuşum
PAZAR GÜNÜ PARİS SENİ NE EYLESİN?
Pazar günü Paris seni ne eylesin
Değme gönlüme borun çok ötmesin
Belki başka şehirlerde göreceksin
Umutsuz olana dert biçmeyesin
Farketmez zavallılar bir ağlar
Ölümden korkmayanlar çağlar
Sabret ey dost gün yakın
Gönül çilene dert dikeni farkın
Pazar günü Pariste açsan kimin uğrunda
Elbette şeytanlar sofrada
Sille çenemi doldur kadehi sakın kararında şarabı günah sanma
Pazartesi New Yorkta akşamdan kalırım yollarda
Pazar hariç Paris yollarını sakın kardan adam tabancası sanma
LUFTHANSA
Kara bakirliğimi Alman aldı
Beni sebze tavukla havada besledi
Karadaki resimleri gösterdi
Ölmüş babama hasretlendirdi
Dile benden ne dilersen Lufthansa
Ölene kadar yazarım sana atıflarla
THY
Türk Hava Yollarıyla sınırsız içecek
Gelsin keyfime çiçek
Beni al götür uzaklara
Sakın Almanları kıskandırma
AKLA GELME SAKIN
Akla gelme deli çiçek
Orası bir pastırma ve içecek
Çılgın ablalar yuvası ve dahası bitmeyecek
Kalbe sıkılan kurşun yeri bir atım yiyecek
Lütfen gitme seher yeli esecek
Bir daha tövbeni kabul etmeyecek
SABAH VAKTİ ÇIK GEL
Sabah olur çilek köz olur
Sabah vakti çık gel zamanı söz olur
Bir ada bir de tava içi boş arpada
Sağsalim gel yas olur
Lütfen hızlı esme günah olur
Birdaha gitme fistan siyah yemiş kurak olur
Kına gecende ağlayan çok olur
Bir atımlık cephanenle kalabalık sel olur
Sabah vakti çık gel koruyanın yaradan olur
SABAH AKŞAM BEN YOLDA YATMAK İSTEMEM
Sabah akşam yolda yatmak istemem
Benim canım yorganım bir sıcak yuva ister
Ve hatta kalbi kırıklar içinde dua eder
Ama bazıları ister evsiz barksız olmamı
Uzay astranotu olamadıkya ondan
Gitseydim Venüse Marsa hoşgeldin derdi sevgilim
En yakın arkadaşımda Sakaryada bira ısmarlardı
Saygısız biri değilim dostlar
Canım mülkten değerli değilki
Vatandaş karıştı işime bir kez
Sabahları simitçi evsiz barksız değilki
Akşamda güneş ters doğmamış
Öyleyse neden benim evim insana kıl gelirki
KIZIL GÜNEŞ VE KAPİTALİZM
KIZIL GÜNEŞ YADA KAPİTALİZM HİÇ DOĞMAYACAK
KIYAFETSİZ KÖLE KALMAYACAK
ŞİİRLERİN LEŞİ OLMAYACAK
MÜZİKLER SEVGİLİ ARAMAYACAK
ARTİST SÜBYAN OLMAYACAK
SİMİTLER BAYATLAMAYACAK
TANRI KULUNDAN OLMAYACAK
PENCERESİZ EV KALMAYACAK
TATİLSİZ ÇOCUK BULUNMAYACAK
İNSANLAR FİŞLİ OLMAYACAK
CAMİLER IRGAT ARAMAYACAK
DOLMUŞLAR PARASIZ OLACAK
CANİLER BELASINI BULACAK
TİYATRO PİYES OLMAYACAK
MECLİS KAN KUSTURMAYACAK
ERKEK KADINSIZ SEVGİLİ AŞKSIZ KALMAYACAK
NİMETLER PARAYLA SATILMAYACAK
KIZIL GÜNEŞ VE KAPİTALİZM OKUNU SANATÇIYA BATIRMAYACAK
ŞAİR ŞİİRİNDEN SANATÇI BESTESİNDEN BİRGÜN PARA KAZANACAK
VAZGEÇMEM GÖNÜL
Vazgeçmem seni aramaktan
Seni sevmekten ve koklamaktan
Aşkı aramaktan ve gözyaşlarıyla sabretmekten vazgeçmem
Bir dala tutunmaktan ve yüzümün kızarmasından
Benim aşkım olurmusun demekten
Ufuklara seninle olan aşkım için gemi göndermekten vazgeçmem
Lütfen dizine yaslanmama izin verirmisin
Saçını okşamama ne diyeceksin?
Ya kalbi kırıkları oynamama küfredermisin?
Ya bir daha dönmezsem gittiğim yerden
Sende vazgeçermisin?
KAL BENİMLE
Kal benimle sevgili
Yada kaybol benimle
Müthiş askersin ya sen
Yada müthiş bir kadın savaşçı
Sev benle
Dosdoğru oraya
Bedenimizin tüy kadar olduğu yere
Gidelim birlikte
Sana dokunurken pardon dememi hatırla
Şiirimi yazarkende seni taciz etmemi
Saçlarına hayran kalmamı
Hatırla sevgili
Derin kuyularda benim için savaştığın günleri ve kederimi
Hasretle bakışmalarımızı
Tanrıya isyan edercesine birbirimize sevmemizi
Kafir gibi çene çalmamızı hatırla sevgili
Aşkın oklarını birlikte alsak
Parasızda ayran alınmaz ya
Kalbim Yalnız
Gençken başarısızlığım yüreğimin soluksuzluğu
Elimin tutulmaması uzak ufukları görememem
Kalbimin artık yalnız olması
Mısralarımın alay edilircesine tekrar bana duyurulması
Dil tabancamın susuz kalması
Yorgunluğumun en büyük derdim olması
Güneşin açan yüzünü bana göstermemesi
Güzel dilberlerin aşklarını vermemesi
Mutluluğumun bir parça çikolatadan ibaret olması
Ağlatır beni
Kalbimide dağlayan taş ocağı işçisi gibi
Suıstururlar çıkarmazlar beni
Kalbim nasıl yalnız olmasın dostlar
Sabahları hatrımı soran bir çift kuş değilmi?
Saat Başı
Saat başı sevmek isterim
Saat başı öpmek ve saat başı içmek
Yalnız kalmadan yaşamak ve ölmek
Saat başı böbürlenmek
Saat başı gitmek ve saat başı dönmek
Sevgili bulmak saat başı
Saat başı çocukluk arkadaşımla konuşmak
Saat başı anne okşanması
Ve hergün yeniden doğmak
Saat başı ölmeden ve üzülmeden
Saat başı sevilmek ve saat başı güzele taç giydirmek
Sabahleyin çay içmek ve saat başı demlenmek
Bir yazar şair dost bulmalı ve saat başı birlikte yazmalı
Tozlar
Şenlen vakti geldi sevgilinin
Hani nerede aşk marifetin
Bülbül seni söyler aşk timsalinin
Berber saçını keser zalimin
Ey güzel ve şirin kız bana aşık olurmusun?
Yoksa sen bahsettikleri edebi aşkın tozumusun?
Anam beğenmezse süpürür seni
Evdeki kirli tozlar bile senin gibi yenilmedi
Susuz Yaz
Kalbimde kan kalmamış yaz susuz kalmış
Gökyüzü ağlayamamış ciğerim nefessiz kalmış
Ozanlar dert bağlamış aşıklar yanmış
Cennetin kapıları kapanmış cehennem ağlar olmuş
Çiçekler susuz kalmış hayvanlar kaçmış
Bir içimlik sigara hayal olmuş
Şaraplar serum olmuş mezeler arpa olmuş
Taşlar nicedir babamı anar olmuş
Mezarıma kan kusmuştu yazamazsınız dostlar
Benden küçükler hep ağlar
Aşk Sayfası
Kalbimde yenik Düşen Bir Aşk Sayfası
Hepsi tası tarağı bir Tanrı Tezgahı
Tozlu defterler onun için yakıldı
Bana benzer adamlar silindi
Ve o an ve o an gelindi
Şımarık şarkılar sözlerde biçildi
Kıymetli hazineler satıldı
Ve o an ve o an Şarkılar yazıldı
Hepsi benden satıldı
Kaça dersen bilinmez ama hepsi canavardı
Zahmet nereden kasvet dilenenden şehvet kadından yakıldı
ve o an ve o an darmadağın yapıldı kalbime düşman edildi
Ve zahmet su misali çekildi
Sorma dost tufan bile şok ailem çıldırdı ben üzüldüm ama boş
Gençlik diye bir eser yok
Gel bana bazı bazı köleler seni çağırdı
Sorma dost akıl alındı
Beni yakala ve koş dost bütün atıflar dertlerden çalındı
Kalbim Böyle Yorulmaz
Olmadı olamaz kalbim böyle yorulmaz
Sancak böyle düşmez Bayrak böyle sallanamaz
Aşklar böyle bitmez sevgililer böyle ayrılamaz
Güçsüzler böyle ölmez sakatlar böyle vurulamaz
Askerler böyle şehit edilemez aileler böyle ağlamaz
Sebepler bulunamaz değil dostlar çareler böyle tükenmez
Var bir sebebi ama çıkmaz sokakta kalınmaz
Bulmak lazım dermanı yoksa alevlerden kaçılmaz
Kalbim Böyle Yorulmaz
Doymak
Doymak yalnızlığa ve sınırsız nimete
Doymak aşka ve şaraba
Doymak güzele ve sevaba
Bir fiş ekle yalnızlığıma
Zaten paramda yokki
Hangi gülümün dikeni
Doyma fakirliğime terimi
Futbol oynatır derdimi
Şok oldum yoksun sen
Nasıl doyacağım kalpsiz kel
Bir aşka izin yokmu bu hayatta
Herşey tas taman Tanrı yolunda
Bir Çiçek
Önceleri bir kaşıntı gibi başladı
Sonraları bir aşk gibi sulandı
Dört uzun yıl altında kalındı
Uzaya gitmek hayali kalmadı
Beni mahveden bir çiçek oldu
Kariyerim yerin dibinde sır oldu
O günden beri ağlarım ecnebi kuşlar misali
Aslında kendiside oldu bir ecnebi
Anası çiçek doğurmuş babası kanatmış
Onu çok az yakışıklı anlamış
Dert verdiği bir benmişim
E-mail adresine bir ben diyememişim
Robotlar adını haykırmış
Gökler boşuna beklemiş
Ben onun altında kaldım dostlar
Kurtarana hediyem kaldı
Kaçanlar
Kaçanlar dertle ağlar
Sabah kalkanlar genelde kaçar
Akşamdan şaraba kalanlar en iyi kaçar
Zorunuza gitmez inşallah mapushanelerde sıradan kaçanlar
Peynir ekmek ve üzüme kaçanlar en akıllı
Sirkeyi fazladan kaçıranlar gazı kaçırdı
Şarkı türkü tutturanlar en zavallı
Şair besteci kıyametden hiç kaçamadı
Doymak
Doymak yalnızlığa ve sınırsız nimete
Doymak aşka ve şaraba
Doymak güzele ve sevaba
Bir fiş ekle yalnızlığıma
Zaten paramda yokki
Hangi gülümün dikeni
Doyma fakirliğime terimi
Futbol oynatır derdimi
Şok oldum yoksun sen
Nasıl doyacağım kalpsiz kel
Bir aşka izin yokmu bu hayatta
Herşey tas taman Tanrı yolunda
Kasvetli Akşamlar
Parıldayan ay battığında kasvetli akşamlar başlar
Şişme bebekler yola çıkar ve satarlar
Kasvetli akşamlar bani aldatırlar
Cüzdan karanlığı boylayınca başlar kasvet dolu akşamlar
Yalnızlıkda körükler kasvet dolu günü
Akşamdan kalan gazoz kapağı dolu yerler
Sabahtan beri ağlar
Hasret dikeni coşar kasvet dolu akşamlar başlar
Sorma bekara yalnız yatmak nasıl?
Kasveti sorma akşamları sevmeyenen garibe
Donma karşına çıkınca sıcak bir gülümseme
Dolar o gülüşle kasvet dolu akşamlar
Sana muhtacım dedim vermedin
Şansım yok dedim vermedin
Kalbim zayıfladı dedim vermedin
Gül koklayacağım dedim vermedin
Suyum kalmadı dedim vermedin
Işığım kalmadı dedim vermedin
Hapsoldum dedim vermedin
Ekmedin dedin
Halbuki ben parçamı sana vermiştim gelin ve eş seçmiştim
Vermedin
Yanlız kalmadın cennet senden çıktı dedin vermedin
Ufukları taradın daha çok almak için yine vermedin
Beceriksizleri baş tacı ettin ve vermedin
Şimdi akıbetin geldi ve vereceksin ha?
O zaman bende şahidim verdirtmeyeceğim bir masalı
Kendin yazacaksın kendi masalını ve hala vermiyeceksin ha?
Güzel çalışmışsın diyeceksin ve vermiyeceksin ha
Ve akıbeti bekleyeceksin her veremeyen gibi
Nasıl içime oturduysa bende vermek istemiyorum
Orda durma ve bekle akıbeti
Rastgele Balıkçı
At ağını topla balıkları
Karadakilere bir topuz darbesi
Fırtınalar dinmeli
Şakalar bitmemeli
Ocak kaynamalı aş pişmeli
Ve balıklar gelmeli
Rüzgarlar açılsın dalgalar üretsin
Bulutlar yoldaş olsun sana ey balıkçı
Aileni doyurma kavganda bulursun kısmetini
Karadakiler sana muhtaç kalsın ey balıkçı
Sabah erken kalkar gözüne girersin herkesin
Balıklar seni bekler ey balıkçı
Yatsıdan kalanların ayvayı yer
Yorgunluk adın olur rastgele balıkçı
Düşman dost olur seninle
Dalgalar verir balıkları perakende
Şimdi belki bir tost
Sen karaya çıkınca güzel bir palamut keyfi
Beklerim seni rastgele ey balıkçı
Zengin Melek
Bir zamanlar bir iri varmış
Çalışırmış her defasında atılırmış
Artık halini gören melek dayanamamış
Dünyaya inmiş ve onun yerine zengin olmuş
Adı zengin melekmiş ve hiç hayra yorulmazmış olay
Bilenler anlamış ve beklerlermiş günü
Kadersizliğin kader olduğu sorgunun başlayacağı günü
Kalbi olanlar bilirler sabr etmesini
İşten atılanlar özenir olmuşlar zengin meleğe
Ve gün geldiğinde fakir insanlar anlamış gerçeği
Zengin melek olacak halleri yok ya beddua etmişler birilerine
Ay Güzeli
Ay ışığında parıldayan sarmaşıklar
Kalbim çarpar parıldayan eşyalar
Sorma sonrasını kopan yıllar
Aşklarımı geriye saranmı var?
Zülm kapıda o zalim yıllar
Seçmece meyvalar benimle ağlar
Sevinme ay güzeli senide avlayan çıkar
Kalbim onu görünce coşar
Yıldızlar daima onu hatırlar
Doysun kara topraklar
Fincan ve kahvesi bile ağlar
Unutma bunu çık gel bana
Hırsız var gönül kapımda
Çıkmaz sokakta aşklar
Herbir serseri dilber avlar
Vitrinde değerli taşlar
Gıcık gıcık adamlar alırlar
Toprak bana ağlar hain beni taşlar
Çok Para
Adı çok para alır dilberi
Alır şansı ve nimeti
Adı çok para kirlisi ve temizi
Köleler para yüzünden dertli
Teknoloji ve kara bilgi
Adı var ise varki bildiği
Adı çok para satar sahibini
Soysuzun en büyük dili
Adı çok para satar kasveti
Güzelide çıkar sevgili
Ne olur anla beni
Bir daha ver sebebi peri
Sevgi Sonbaharı
Doğsamda sevgi ilkbaharında
Beklerim güzel sevgiliyi daima
Ailemi zor birarada tutmuşum
Gelmişim sevgi sonbaharına zorla birarada
Okulda okumuşum yapraklar dökülerken
Sokaklarda coşmuşum bir parça umut bulmuşum
Dilber sevmişim aşklamışım
Sanatçı olmuşum boşlamışım
Bir sevgi sever ne yapar bu yalnız sevgi sonbaharında
Bekler ecelini çaresiz bir hasta gibi yatakta
Medet umar herkesten zevksiz sevgi sonbaharında
Yalan İmiş
Hayat bir yalan imiş
Aşkı kaybetmiş sevgilim olmamış hayat bir yalan imiş
Çiçekler eskisi gibi açmazmış doğa masalı artık yalan imiş
Kaybetmek dürüstlük kazanmak yalan imiş
Sevmek okşanmak yalan imiş
Karlar fırtınalar gerçek yağmur yalan imiş
Yediklerim nimet sürekli olması ise yalan imiş
Çocukları sevmek zor ihtiyara acımak yalan imiş
Hastahane kapıları gerçek hastalığına çare yalan imiş
Hayvanlar gerçek insan yalan imiş
Akıllı olmak hayal delilik yalan imiş
Şarkılarda ağlamak gerçek şiirleri yazmak yalan imiş
Anlıyacağınız bu devirde artık ölmek bile yalan imiş
Güfte
Bir özel güfte ağlatır beni
Güzel yarimi aratır sesi
Bestesi olur peri
Yalnızlığıma çare olur ahenki
Güller güfteyle anar beni
En güzel dost şiirin sesi
Eskicileri bile ayaklandırır bestesi
Gönlüme değen yarin sesi
Güfteler biterse bitirin beni
Yağan yağmurlar bile yapar güfteyle sesi
Şiirimizin olmasın kederi
Sevinenler birer dost eskisi
Babam o güfteyle hisseder beni
Tanrım getirsin bana güfteyle sesi
Melekler ansın beni
Doğa bile güfteyle bitmeli
Sura bir şiirin güftesi gibi üflenmeli
Cahil
Sevdanın cahiliyim ben
Yolların ziyaret edemediğim yerlerin cahiliyim ben
Güllerin cahiliyim ben
Koşmanın ve yorulmanın cahiliyim ben
Sabah erken kalkmanın gece yatamamanın
Simit poğaça yemesinin
Çay içmenin kola istememin
Ağrı kesici ile bulutlara çıkmanın
İbadet etmenin kaderimin cahiliyim ben
Yalnızlığa ağlamanın büyüklere yalvarmanın
Futbol oynayanı seyretmenin
Gülücük saçmanın
İnsansı bütün hareketlerin cahiliyim ben
Dersini almışların veya derse gidenlerin
Savaşmanın ve barışın
Aile huzuru yaratmanın
Tepsiyle börek yemenin cahiliyim ben
Gülü Sev
Sensiz koçan yıllar
Aşk sarayım hep parlar
Değmez güzeller değmez sular
Sulh cihanda o zaman kopar
Bir gülü sevdim
Çiçeğini ektim
Bir gülü sevdim
Yaprağını yedim
Sebeplensin yıllar
Kalbimi derinden sarar
Solmasın yürekler
Aşk odunu o zaman biter
Çalgıcı ve oruç tutan
Çalgıcı şarkıcı ağlar
Tepside gelir dağlar
Çıkan kir yanına kalır
Zalimin çıkar günahı
Akrepin besteciyi sokması
Şansdır yaralı kalbi
Çiçeklerde yaralanır sitemi
Kalbi aynen gizli
Sevgi olmuş hasreti
Şarkıcı halinden bezmiş
İçmek caiz değilmiş
Oruç nöbetmiş
Hoşgörü olması güzelmiş
Hasret çıkarmış kini nefreti
Ağlayan bir nefer dili
Tepside zaferi
Anlıyacağınız dostlar içende oruç tuıtanda aynı sevgiyi
Beslermiş içinde
Bir nefer ne ister bu hoşgörü vatanından başka
Şarkılar ömrü boyunca çalına
Oruçlar sağlığa ve zafere tutula
Ayık
Ayık ayna istemiş seven dikeni neylemiş
Daima tecrit işe yaramadı sevene iğne gibi gelmiş
Çiçekleri koklarmış şair gibi eylemiş
Çocuklar sevinmiş dilber ağlamış
Sevinçler bitirilmiş ballar gibi kovanlanmış
Arılar çiçekleri toplamış güller solarmış
İnsan en fazla bir ozana ağlarmış
Doktorlar ilacı vermiş aşkda reçetesi imiş
Sevenler bilirler masallar biterdi Bağdatda
Şimdi gözyaşı şarkı sözü olmuş
Düşman uzaylıya herkes suçlu aramış
Seyretmek imkansız olmuş güzeli ve bir bardak içeceği
Tanrı bile kızmış doymuşa
Okşanmak zor değilya merhem olmuş çocuğa
Kızarmış yanakları doyunca
Kirli Aşk
Kalpsiz kırık yıllar meyve vermiş
Barış bir kutu içinde yemiş
Kırılmışım bir defa ıslah olmamış
Kalbim kırık beyaz atım gelmemiş
Sıcak bir kahve molası vermiş
Kalbimi derinden yaralayan sözlerini söylemiş
Maddi manevi bir şey yok sana demiş
Kalbi kırıkları o kadar oynadımki sayısını unutulmuş
Yazgının adı cinayet olmuş
Bir defa ver sevgilim gülü zevce
Böylece adını anmayacağım her gece
Yalvarmak her defa secde
Süslenmek zevkten bende yokmuş gündüz ve gece
Umudum gelmedi ya ondan artık bende yokmuş
Ve oynuyor kırıktan can derdini
Bir sevgilim yok anlatamıyorumki
Bende hiç yokki
O anlatılmayan kirli aşk ve tesellisi
DERT ŞARABI
Dert oldu gözyaşı sel gibi
Açılmış gül ve şerbeti
Aşkın şairi idi
Göz ve kulak benzerdi
Şansız olunca birisi
Tesbih getirdi içkici
Sular seller gibi
Aşk şarabı bitti
Varsa bir kederi
Kayboldu kaderi
SELAM
Kaçan yıllar bozulan zaman
Yırtık pabuçlara keman gibi yazan
Fırsatçı şairler gibi aranan
Okşamasını bilen yoksul gibi dayılanan
Tebrikler ey coşan
Kabuller fikren hüsran
Müzik hazır beste tamam
Çal çalgıcı şiirle yazan
Kaderimi elinde tutan
Çok görme topu topu selam
İki Kız Arkadaş
Aysun ve Teziç iki k
Her derde devalardı bir zamanlar
Konuşması sohbet etmesi kolay ve eğlenceli
Ne yazıkki bir kez bile şarap içilmedi
Sezen Aksu konserine bile gidildi
Sevdim her ikisinide bir arkadaş gibi
İngilizce öğrendik okulda
Kanıksadık bilgi ve tecrübeyi her defasında
Arkadaşlığaığımız hiç bozulmadı
Tanrı ikisinide yar yerine koymadı
Özlerim şimdi bu iki arkadaşı
Herhalde ikiside evli ve çocuklu
Ben ise zalim efendinin torunu
Beklerim evlenmeyi ve dertsiz somunu
Sabahlar
Sabahlar güneş gibi doğarlar
Yağmur yağan akşamdan kalındıysa rahatlar
Sevgili ve açlar
Sabahlar gökyüzü maviyse kendisi sarar
Ne yapalım bugün tencere mutfakda
Bir aş için çalışmayız ya
Ondandır hayat kolay geldi hayat ve ayakkabıyla
Bir şirin doymak duygusu kaplayan sabahta
Aşık olalım güneşe ve bulutlara
Ağlasa Bakarmısın?
Ağlasa bakarmısın?
Koşamazsa gülemezse dönüp bakarmısın?
Canı gönülden hatırlamazsa
Kırılmadan yola devam etse coşarmısın?
Nazları kırsa yalana sığınsa
Tarlada ektiğimi biçemeden tatile çıksa
Fırsatçılara bir fırsat verse
Çocuğunu ihmal etse
Parasızlıktan ağlasa bakarmısın?
Hayvana kötülük etse
Arının balını yese
Çiçekleri dalından koparsa
Sevgilileri üzerse
Fırtınalara yenik düşse
Uçağı düşse bir tek o kurtulsa
Kara trene onyedisinde binse
Bir ölmezse dertleri arşı geçse
Ve ağlasa bakarmısın?
Çarşı
Çarşıda doğanlar entari bulamazlar
Çarşıda satıcılar herşeyi pazarlar
Çarşıda duranlar herkesi anlar
Çarşıda kızanlar daima ağlar
Çarşıda dualayanlar Tanrıyı bulurlar
Çarşıda koşanlar her zaman koşarlar
Çarşıyı sevenler hep sever
Çarşıya ağlayan her zaman ağlar
Çarşıda Ramazan kula daima bayram
Çarşının çöpü belediye işçisinin kaderi
Çarşıda satıcılar karşı karşı
Çarşıda eğlendik çarşıda gülümsedik
Çarşıda eğlendik çarşıda dikildik
Gurbet ve Kürek
Vatandan kaçtım ölü sevdim aç susuz kaldım
Çalıp çırpmadım avlandım
Şarkı yazdım okşandım
Sahiden melek çağırdım
Kalbi kırıkları oynadım
Şiir yazdım görüşme yaptım
Mapushanede gibi yaşadım
Ellere gittim gurbet ve kürek bitmedi
Döndüm yüz buldum gurbet ve kürek bitmedi
Tiyatro oynadım dizi çektim
Vatan yahut ölmek dedim
Gurbet ve kürek bitmedi
Çilingir çağırdım duvar kapısıyla oynadım
Geceleri aşklara kapıldım
TVde reklam oldum
Selam oldum belkide
Sensizlikte kral oldum
Çağırdın hırsızı oldum cennetin
Şans verdin Tanrım yaşamı seçtim
Ama ne yazıkki gurbet ve kürek bitmedi
Deli Sanatçı
Sanatçı doğdum hür yaşadım
Aklıma esti boşladım
Sanatçı oldumya delide oldum
İğneler yedim hapislendim
Sebep belli güvenlik sebebi
Ben istedim herkes istedi
Ne yazıkki artık uçamıyacak bir kuş oldum
Bıraksan ne gidecek bir yer ne sığınacak bir dal var
Amerikanın şeytanları daima hazırlar
Atam yaşasa anlardı beni
Eminim konuk ederdi beni
Ülkenin sayılı şairi gelmiş birlikte bir kahve içelim derdi
Bende sıralardım derdimi
Böylece ulaşırdım isteğime ve kaderime
Arşın arşın dolaşır bir sevgili bulduğum yerde durur
Atamı anardım gene delisiye
İlham Perisi
Bana ilham perisi gelmiyor aklım başından gitmiyor
Sazlar kimin için çalıyor
Vesvese kuruntu hiç eksik olmuyor
Tavşan kaç tazı tut misali güzel aranmıyor
Sebepsiz yere hiç ölünmüyor
Dostlar adımı dahi sormuyor
Kazıklar atılıyor devran sona eriyor
Pilli bebek suyu bile aşındırıyor
Gel çoş bakalım
Zoru başarda gör bakalım
Belki anlatırsın çift dikiş yaylanırsın
Bana hiç kahır etme gönül
Pes ederim boşuna yan yana kalır ağlarsın gönül
Bir tutam at saçı gibi olmuş kaderim
İki yandan tutsan bağlanmıyor
Lütfen ısrar etme keçilerim kaçıyor
Neyle Savaşıyorlar
Neyle savaşıyorlar neden kısmet aramıyorlar
Neden gökyüzüne bile ateş ediyorlar neden aramıza diken koyuyorlar
Sebepsiz yere neden öldürüyorlar neden propaganda yapmıyorlar
Neden hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlar neden halkla barışıyorlar
Kalpsiz görünüyorlar ama bir o kadarda hasretli
Bilmem kimin dostu nafakası ödenmeli
Bir sebebi var elbet ama inkarda cabası
Olmalı Tanrı tek başına kabusları
Çitlembik
Amerikalı sorar anlamını çitlembik nedir?
Çitlembik nedir bilmem öğrenmekde istemem
Kaçan koşan sığınmasın bana
Hepimiz birer çitlembik olmadıkmı?
Anlamı her neyse
Bir çitden eşirmedikmi?
Leblebi yemedikmi?
Başarılan her yargı sonsuza ulaşmazki
Kasvetli akşamlar azaldıysa o başka
Çitlembik gibi yemek çitlembik gibi ölmek
Soru sorma bana nedir anlamı?
Araştıracak gücümde kalmadı
Çitlembik gibi yaşamak şansdı
Bir Yarim
Bir yarim yarimin ellerinde
Üzülsem kaçsam kimin elinde
Faydasız kilitli aşkım denizde
Serenler sere serpe yok bizde
Kalbim kırık tüyler trende
Cefa çeken anlar sabahlar bittiğinde
İçkim şarabım fırsat düşkününde
Askerler nöbetde
Yazgım ağlamış sanane
Kaderim tükenmiş kedersizlikte
Peynir somun ekmeğim tükenişte
Düşman değil haddinde
Can dostlarım vazgeçinişte
İlkokul öğretmenim boşvermişte
Umut sarayım bensizlikte
Leyla beni anmaz artık aşkım bitişte
Sesimi kesmişim artık gözyaşımı sildim bir kez
Ne olur sev beni cefa çeker gibi
Üzülsem biter yolum anla beni
Sebepsiz
Sebepsiz titremek hayallerde
Çirkin ördek yavrusu gibiyim batakhanede
Çıldırmak hemen şimdi mümkün lanetlerle
Faydasız ağlamak bunaltıcı günahlarla evde
Kasvetli akşam sabah gibi her gece
Tutsak mağara adamları gerçekde
Altın kafeslerde tutsak köleler oruç niyetinde
Saklı zaman çabucak geçiyor Azraille
Sütçü arabası bile devrildi kimi dilberle
Bizmiydik düşmanı ırz uğruna yenen kahraman
Güzeller öylesine revaçta
Şaraba hayır dedik ve gene içtik sarhoşluk başında
İşçilerin patronları cehenneme
Köleler cennete
Saygısız yaşanan akşamlar haram edilmekte
Başkanlar hazır bir elleri düğmede
Garip derviş bile kabullenmekte
Tek güvendiğim masumların yüreklerinde
Çırçır Böceği
Dillenirsin çırçır böceği sevinirsin çiçeklerle
Gülersin halime
Konuşunca ararsın dertsiz mevsimi ince ince
Üzüleceğiz eşin gelince
Belkide seni yiyecek
Kaç be çırçır böceği git yemişlere
Uzanınca devlerden ağlarsın semizlenemeyince
Sırra ayak basan peygamber böceği ile
Yok burda çıtır aşkın herkes kederi ile
Evlen istersen diğer bir başka çırçır böceği ile
Şiirsiz
Salıncakda değiliz bu dönen dünyada
Ölmeden kalanlar su köfte derdinde
Bacaksız yaramaz çocuklar sevgisizlikte
Densiz yöneticiler acımasız hayranlarını beslemekte
Kafasız para düşkünleri çaresiz miskin avında
Kullanılmak öylesine revaçta
Kısa hayatlardan medet umulmakta
Kıskanç ajanlar bencil özgürlükleri peşinde
Ateist hayranlar inançlı insan aşağılamasında
Başka denizlerden gelen balıklar sofrada
Şiirsiz şairler meşhur olmakta
Kazanan hileler daima almakta
Kirlenmiş bataklar karamsarlık yaymakta
Dönen kişiler vazgeçtiyse yaşamakta
Solgun nöbetler kurşun yağmuru altında
Fikirsiz tellaklar kir pas içinde
Çanlar özenildikçe çalar
Cami avlusuna bırakılan yalnızlar beyaz kahırlarda
Çirkin dilberler playboy avında
Sorgu soran mapushane yollarında
İmansızlar silah dert satışında
Kanayan yaralar bakımsızlıkta
Sohbetsiz kuşlar solgun sonbahar ayazında
Akvaryum balıkları bile olmuş duygusuz et yiyen pirana
Şirketden çaylar içinde fırsat bekleyen zehir pıranda
Kestiğim fatura bedelsiz karşılıkta
Şairin şiiri anlatır soy ağaçları mutsuzluğunu bir avuç suyla
Yenik Akşamlar
İçkimi bulamadığımda sofram kurulmadığında
Uyanıksam o kasvetli akşamda
Ziyaretçimde yoksa
Beni esen rüzgar bile duyduğunda
Ancak dil öğrenirim o akşamda
Yenik Akşamımı zafer gününe çevirmek için
Beklerim kültürü sanatı Kuranıda
Daima beklerim bir misafir güvercini
Belki bir TV dizisi belki bir kitap
Bulmaya çalışırım rengi ahenki
Şiirimide yazarsam dilimin külleri
Bir başka atar yüreğimin kasveti
Sen olsan yanımdan atarım yenilgiyi
Anılar bazen girer yüreyciğime beynime
Bir başkadır özlenen şarkılar ilacı
Gazelden bir türkü söylese Tv de mankeni
Sadece oynar rolünü ben isterim ahenki birlikte
Beklerim fener rengi ve bir sonraki günün kaderinide kadehinide
Işıklar dalgaları hatırlatsın Ankarada bütün gece
Anadolu Çocuğu
Bazen bol bazen yok dalda yok ilacı
Gayrı resmi nikaha gebe hayat ağacı
Çaresiz falda çıkacak şansı
Güzeller başkaları için gelinse ancak eder hasret ve kibarlığı
Şirin çocuklara aşık gülümsemesi
Kır ağaçlı mor menekşe rengi sever
Bazen bir kedi bazen bir köpek yeteri
Çalınca akıbeti en geç o kaçar kaderi
Tabiatsız darağaçları en yakın arkadaşları
Susuz yazlar en aydın günleri ve kısmeti
Bazen bir simit olursa bir ayran iyi olur
Anadolu yuvası ve kaderi Mehmetçiliği gururu
Şanssız gözüksede beli kırılmaz daima hasretli
Yuvasız zengin gavurların bazen özendiği
Kravatlı görmen çok zordur görsende James Bonddur
Odur hasretli Anadolu çocuğu yoksulu
Nazlandılar
Bende isterim gül koklamasını
Güzel yeme içmesini
Tatlı ve şarabıda severim
Hasrete sık bayılanlardanda değilim
Dostlar nazlanınca hiçbiri olmuyor
Her yanı kasvetli günler sarıyor
Daima ucuz pazara düşülüyor
İsterim serbestçe koşmayı kırlarda
Naz edenlere fiske vurmasınıda bilirim
Siyasi çekişmeleride kafamda bitirebilirim
Dost ve güzellere hayran olmayada son veririm
Dilencilik neymiş mapushane korkusu feci birşeymiş
Kirletmeyide bilirim
Ne yazıkki dostlar nazlanan dost çok olunca hiçbiri olmazmış
Sol elinle sağ kulağını hep göster derlermiş
Şarkılarda bir fakirleşirmiş
Sinema tiyatroya gitmek o zaman hayalmiş
Dervişlik artık bir ucuz meslek imiş
Sıcak Yağ
Sıcaklık paraylamı bu hayatta
Yağ ve balı alan kadavra değil ya
Çok sıkılan başkasına her zaman koşmaz ya
Doğrusu çok dertli paşalar yolda
Açlık yoksulluk çileli dert bitmedi bu topraklarda
Koşan tay umut veriyim dedi olmadı
Arı bal yaparım dedi olmadı
Köy kent olmadı
Şimdi tutsaklar taş ocaklarında
Boş çile tutsak büyük patronlara
Kasvetli akşamlar biter derin yorgunluk uykusuyla
Mühendis doktor üç kuruşa kadavra
Milyoner hollywood ve nazistler alem sıcağında
Adı Anadolu üstünü örtmezsen yağar bir yoğun dolu
Kaçamazsın artık bu diyardan kefeni takmadan
Nazları hiç kaldıramam yatak döşek kanlandı sıcak yağdan
Bedava
Bedava aşağı bedava yukarı
Kaldırımlar taşır adımlarımı
Kokoreç satıyorlar nefis kokulu tezgahtan
Biracılar genç avlıyor gece karanlığında
Ve ben yürüyorum bedava
Yaşıyorum telaşlı
Kalbim delik sağlık diliyorum zordakilere
Tanrım istemiş çekiyorum cefayı
Topu topu on gol atıyorum Azraile her gece
Yaşayanlara sesleniyorum derinden ve kederimden
Servetinizi bana verinde demiyorum artık
Bedava yaşıyorum tasamla başbaşa
Serbest atış yapıyorum fıçı birayla
Adnan Menderesi Fatih Rüştü Zorluyu hatırlıyorum
Gene olurmu diyorum kendime soruyorum
Kafamda sürekli milli maç yapıyorum Allahın melekleriyle
Salak bir simitçi gibiyim loş sokakta
Keder satıyorum bir bakışa
Ama bedava
Susuz Güzel
Çağlayan ırmaklar gönlümde bitince
Tad tuz alamadım gönlünce
Karamsarlık dilimde
Sazlar çaldı güzel dilbere
Bir kopuk yaprak gönlümden düşe düşe
Vatan aşkı bitti kahpe nefsinde
Güzeller belli etmedi gece
Çiçekler sarmaşık oldu cehennemce
Işıklar soldu tehdit edilince
60 milyon Türk ekmek bekler neticede
Kaçan bol oldu sürülünce
Acı çok verilince bahar imkansız oldu günlerce
Bir dünya malı neye yarar kaymak Hasana
Bir köfte çokmu zor arayana
Bazısı kaderden yaralı daima
Sabret gönlüm susuz güzel bitmez bu dünyada
Dalgakıran
Tabiatı besleyen doğa kanlı elması yarattı Allah
Bir daha çıkamam kolayca vururlar anında
Hayallerimin önünde bir büyük dalgakıran var
Kırıyor düşüncelerimi tabiat anayla doğayla
Parsellenen hayatta birde oldu dalgakıran
Vur kalemi daldır kadehi şarabla yaradan
Yüce M.Kemal ile kaldır kadehi sabahtan
Nice dalgakıranlar anında bitti kaldırımlarda
Sabahlar uyanırım dalgakıranlarla
Geceden planlarım nasıl aşacağımı
Tek başına olmaz derim daima
Komutansız aşılmıyor her zaman dalgakıran
Yüce Atatürk ile özgürüm kırarım dalgakıranımı
Bazen gözüm yaşlı ahıt yakarım sevgili Atama
Bitti dalgakıranla dansım derim
Hatırlarım onu yine yıkarım dalgakıranımı
Gece sarhoş olup uyanınca hayattan
Hatırlarım yaratılan dalgakıranları
M.Kemalle kırdım nice fırsatçı dalgakıranları
Kaybetmedim kendimi daima hazır kaldım
FİŞLENMİŞİZ
Serbest atış başlasın artık fişliyim
Kaderimden silinmişim
Kırata oynayan fişletmiş ilk
Sonraları herkes fişler olmuş
Bundan sonra bende su akmaz
Parayı dersen kırk yılda bir görürüm
Sakat sadakasına bağlamışlar
Nerden belli sonradan yapılmadığı
Kimin çıkarına değdi beynim nerden bilirim
Günahım mücadele kemalist rejim lehinde
Sürüldüğümüz yetmedi 20000km öteye
Şimdi almak istiyorlar kalan canı
Ütopya demiş hayata genç asil kanı silinmeye başlayınca
Çevresini sarmış çıkarcıların 4 taraf ajanı
Birde Batıkent yolunu gösterirler gitmek istersen diye
Sanki ben oraya gitmekde özgür bir Ankaralı
Başlatma senin çıkarını
Çınar Yada Hayat Ağacı
Kaçıncı insan yaratıldı kopya yok hiçbirinde
Tanrı birdir sanki insan farksızmı bu deyişte
Defalarca sarkık fikir bitti yeni bir çocuk hasretiyle
Kahramanlar öldü yeni bir nesil fikrinde
Hayat ağacı sonsuzlukta çiçek açmayı bekledi kederle
Ürünlerin resmini dallarında taşıdı feci şekillerde
Umutsuz bir şair yada ressama ilham olurken tesbihte
Dalgaların sesi ölümün sesi gibi geldi tersine
Hayat başlarkende karanlık son bulmadı beceriksizce
Devrik olmayan cümleler gibi şenlendi
Kısmetler açtı yanında o ağacın
Yeryüzünü cennet saydılar gitmeden ondan
Kalemin derdinde peşinde kalırsın üç beş yaprağa
Tuhaf oyunlar nice kaderde
Karalar giyme resmin silinir ince ince
Resim
Gülün resmini beceriksizce yaptım ve ödedim kötü lanetini
Topraklar andı mor sümbüllü kadınların lanetini
Farksızdı kapılardan girildi ülkem lanetlendi
Çıkan bir solucan gibi yürekler ezildi
Terbiyesizce fırçalanan çıplak portreler gibiydi
Toy saf kan atlar yetişemedi çatlak arkadaşlıklardan
Sabahlar aydınlatmadı gerçeği sanki yüzyıllarca
Doymamış yasalar uygulanmadı doymadı kara topraklarda
Geriye kalan gülümseyen bedbaht yuvalarda
Gerçeğe çağrılıyorlar maalesef ağlıyorlar beyazla
Sönmeyecek olan ocaklar kırılıyor kasvetle hısımla
Roma hamamı bile olmuyor şehir rehberinin gözünde
Kalpsiz tıraş bıçakları siliyor Muhammedin mübarek izlerini
Atam yolunda ağlıyor bahtsız analar fikrimin kiri
Gülümseyerek uyanıyor masum garibi
Bir daha doğmayacak belkide parıldayan güneşi
Aksi şeytan hatırlatıyor kirli kaderimi
Vurayım kendimi içkiye ancak tebeşirlenirim
Belkide kara tahtaya bir şiir ekletirim
Fenerbahçem
Sevgilim nadide kanaryam at golleri
Vur kadehi kır nazikleri
Derdimi yoket varet beni
Vur kanaryam vakit geldi
Şampiyon olmanın vakti geldi
Avrupa dünya kupasını almanın zamanı geldi
Vur kanaryam şampiyon olmanın sırası geldi
Kaçıncı Sevgi Bitişi
Dergahlar kuruldu sevenler için
Nasılsa anlaşıldı sevenler için
Bahçeler sulandı fırsatçılar için
Kaderler varoldu sabahlar için
Kaçıncı kahraman dize geldi saygı için
Tövbeler bitti kader için
Sormayın zevkimi şaraplar için
Sunmayın kadehimi yenilgiler için
Korkmayın sultanlar herşey sizin için
Aileme dokunmayın namus için
Şiirler tesbih için
Doğru sözler kısmet için
Kara sevdalar ibret için
Ağlamakda gülmekte insanlar için
Borç
Borcun var deseler kabul edermisin?
Hayata borçlu gidermisin?
Canını borçlu teslim edermisin?
Borç için can alırmısın?
Borçlu olana ağlarmısın?
Sevgi borcu nedir bilirmisin?
Saygılar borç getirir bilirmisin?
Koşsan borcun bitermi?
Yürüsen borcun gidermi?
Aşk için borçlu kalır su için ağlarmısın?
Dost acısı çeker borçlu hissedermisin?
Güleryüz için ölürmüsün?
Şarkıları borçlu şairden çalarmısın?
Bir gül koklayıp borç verirmisin?
Bir kolonya alıp borç içinde serinlermisin?
Çarkı eylem yapıp sisteme borçlanırmısın?
Ölümü göze alıp vefa borcunu ödermisin?
Kaybeden Sensin
Ağlarım habersizsin
Kaderimi kilitlemişsin
Fırsat düşkünü gibisin
Çağlayan ırmaklar gibiydim sensiz
Vurdun kaderimi neyledin densiz
Hilal batmış bensizlikle
Çoğu senin azı benim neyleyim seninle
Alsan beni değişmezdiki
Kanım aksın gitme derdim
Ciğerim söküle söküle
Al yangınımı neyleyim derlerdi bir kere
Aşk mı lazım sana benden başka
Yoksa çokmu meşgul eder gibiydim seni
Bir daha sorma bana neden böyle
Bir daha çıkmam seninle
Başka yollara sevdalanmışsın neyleyim
Bir daha meşgul etme kalbimi üzülmeyeyim
Çağırma Beni
Çağırma beni
Kalırken düşünmedinki
Omzunda hiç ağlamadımki
Ne olursun deşme
Fırsatı bulsan kaçarsın diye
Kalbimden yaralarsın bilirim diye diye
Coşkun seller gibi ağlarken
Tanrım kaçana beni sorarken
Ellerde ziyan olurken son bir celsede
Mahkemem bitmiş gurbetde
Çan eğrisi bitirmiş beni
Kızlar birinci olsun diye yemişler kaderimi
Anmazlar mesleğimi bir kerede
Çaresiz mecburum saklanmaya kalan şerefimle
Doğmamış çocuklarım hala ziyanda
Fırsatını bulsam doğacağım güneş gibi kayalarda
Bekaretini alacağım yeni doğan yıldızın
Kaçacağım göklerden
Ölmeden bitireceğim dünyanı denizlerde
Sorma gönlüm kaç kerede bitti sinsice
Birazcık hüzün kapladı tenimi
İkinci el neyime yurdumda
Düşman izlerken beni
Dost görürken beni
Yazlar bitmez kalbimde
Kışlar bitmez beynimde
Sular bitmez göğsümde
Soluklar biter ciğerimde
Fırsat bulmuşlar düşmüşüm
Küsünce kaderime
Bir daha gelme batıyorum
Dahada ötesi aşkımızı bitiriyorum
YILBAŞI
Ha gayret yıl bitti
Yeni yıl geldi
Çok kere ağlattı gibi
Çok kere sevindirdi gibi
Boşa geçti gibi
Sakın ağlama yaşlattı dimi
Kimi dost kimi düşman kazandı
Çıkarttı kiri temizledi dili
Bocaladı şarkıcı
Şair ağlattı şiir bitti
Güneş özletti
Sabah özletti
Aydınlık kasveti bitirdi
Karanlık yine kirlendi
Çağlayan ırmak serinletti
Bulut söyletti
Yılbaşı bitirdi kederimi
KALEMTRAŞ SEVGİN
Becerdin işte kaçmak istiyorum
Son arzum bir daha görmek orayı
Belki 4 mevsim bir daha esmek
Şansımı geriye döndürmek
Belki sopasız bir akşam geçirebilirim
Belki kıymetsiz görünen bir varlığa tutunabilirim
Belki güneş gibi doğabilirim
Belki yeniden eşimle soyunabilirim
Yarınlar umut dolu
Gelecek boş değil
Sohbetsiz akşam kalmayacak gibi
Zahmetsiz aşda var gibi
Sonradan yapılma zahmetlerden değil
Önceki çabalarım ile umut var gibi
Geriden yetişene şans varmı?
Kızlardan uzak kalana aş varmı?
Çabasız korkulara yer varmı?
Doğmamış çocuğuma dünyada yer varmı?
Kader,Mevsim
Çala kalem yazdım sonbahar
Gülümsemenle merhaba ilkbahar
Karlarla ovadan geçer sular
Dibine yarim şarabımı al
Selamımı sor gül biraz
Ağlayana ver dul kiraz
Başlasana sıcak yaz
Coşarım gül gibi dal kiraz
Kadehimi doldur gül sıcak
Başarımı tad fırında kebap
Soluma yaslan öl biraz
Birazda bana ver gelin kibar
Ne olursun yalvarsana
Coşan gönüllere hiç aldırma
Bazen kar bazen yağmur yağdır
Kaderimi eline alsana
Mevsimler hazır yaradanla
Sabahlar aydın nefisden kalanla
Taş plaktan çalgıcı ile dal tabaktan
Nefsini öldür Yaradandan
Kaçan Yılları Yeniden Yakalamak
Sabahlar aydın bende hüzün
Kalbimde acı gözümde süzülen düşüm
Gözyaşım akar dinlenir göğsüm
Çoşkun nehirler gibi akar kanım
Çaresiz beklemekte sisim
Kalkacak yeni yılla gelen umudum
Yeniden yaşayacağım yeni mutlu güvencimle
Yeniden yaratacağım kaçan yıllarımı sisli günde
Bir daha yararlanacağım güneşin ufukta süzülmesinden
Bir daha coşacağım kaderime yenilmeden
Bir daha ayaklanacağım göç eden kuşlarımla
Bir daha yaslanacağım arkama alnımdaki terden sonra
Bir daha seveceğim gözyaşı pınarım kuruduktan sonra
Bir içtim serin geldi ipim
Doğuştan farzedelim kalbim delik
Çarşıda kırılan aynam bile gedik
Sabahlar karanlık doğuyor yaşım geçik
Tanrı selamı verdim yüzler yenik
Bir daha ne zaman coşarım felek yenik
Yırtık çarşaflar olmuş arkadaş
Belli bu ülkede herkesin kalbi delik
Bir atım sorum kalmadı
Cevapları elbette yenik
Kaybeden kazanan beraber delik deşik