ŞİİRLERİM VE ŞARKI SÖZLERİM
SARPER TÜRKDOĞAN
Uzay
Sevgili Uzay benmi geleyim senmi gelirsin?
Dahada olmazsa bana özgür bir hayat verebilirmisin?
Sonsuz derinliklerde canlı aramama müsaade edermisin?
Sevgili uzay bana nimetlerinide veririmisin?
Ateşten kurtulmak belki bir uzay masalı
Dahada zorlama aşkımı yaşamadı
İnternetdeki virüsler bile anladı
Teknolojim sınıfta kaldı
Uzay çağı başladı
Hadi artık sıramız savılmadı
Astronotlar devri başladı
Robotlarda yanımıza kar kaldı
Sevgili uzay geliyorum sana
Dert açma ufaktan sarıl bana
ALINTI
Hayatta her şey alıntı değilmi
Alıntılar kara deliklermi
Sabahlar akşamlarmı
Olduğu zaman söyle
BABALAR
Coşkun sulardan içtinizmi
Bir baba dedinizmi
Söylediysen yaz şiirini
En gerçek şair o değilmi
TANRIDAN
Tanrıdan bir yar geldi
İçemedim nazını şiirler gibi
Kimdi sorumlusu bunun
Anama soramadım yalan yalan
Pervasızlık istemez can
İnsanoğlunun en doğal hakkı değilmi sevmek
Bilmekde kar işi değilmi
Akıllı olmak yarla ilgili
Tehlikenin iblisi
Aşka dair ne varsa yazdık şiiri
Bulamadım gelini zalimliden
Bulmak hoş olmazdı
Maddi değerleri hediye edemeden
AŞK ve ANAYA DAİR
Bir sonbahar akşamı dağlar sanki sorar
Aşıkmısın aşıkmısın bana yoksa korkarmısın
Doğa beni anlamaz diye gözyaşlarımı tutamam
Okşarmısın saçlarımı kavuşamam diye
Bana harçlık verirmisin gazoz için
Çay yetmedi diye kızamazsan
Üstelik yoğurdunuda yemiş olabilirim
Bulamam o aç yıllardaki gibi kızamam
KISMET
Kısmetin yoksa unutursun
Yaşamayı bağlanmayı unutursun
Sarhoşluğun özleminide unutursun
Okşanmanın vefasızlığınıda unutur gidersin
İyimi oldu şimdi hadi buyur sofraya
Ah neyazıkki nefsinide unutmuşsun
Kim bunun sorumlusu ne yazıkki sen onuda unutmuşsun
ACABA
Acaba terk edermiyim
Acaba bazı oyunları yermiyim
Davul gibi şişermiyim
Sonrada sıkıntıdan patlarmıyım
Yaptığım hatalara kızarmıyım
Sonrada pişmanlıktan ağlarmıyım
Meselem bu dostlar ben kendimin kadısıyım.
OKŞANMAK
Okşanmanın farklı şekilleri varsa hepsini tatamadım
Aklımda ana okşanmasından başkası ise kalmadı
Her okşanma sırasında daha çoğunu istedim
Hiç doymadım ana şefkatine
Sizin bir ananız yoksa sakatsınız demektir
Hemen bir sevgili bulun o zaman ve ana okşanması isteyin
Onuda bulamazsan bir çocuk bul onunla oyna iyi gelir
Onuda bulamazsan hatayı kendinde ara belki oyuna gelirsin
Şeytan sana acıyı tattırır
Hiç kimseyi bulamazsan Tanrın varya işte ona yaslan
O zamanda başka bir kucakta bulursun kendini
İşte o kucak peygamber kucağıdır
PARA
Darphane olamadın
Parayı bulamadın
Son sözleri yazamadın
Umudun okşanmak
Tarağın tutunmak
Bir de hasretin cevaplanmak
Üzülme kaderin kanamak
KOKLAMAK
Hasretin coşar
Sütün taşar
Canın şaşar
Aklın kasar
Beklide anlarsın
Tam yerinde koklarsın
Olamazsın can eri
Hiçbiri biri
Ne fark eder acımasız kaderi ve kederi
KARA KALP
Tanrının yurdu
Buldunmu kulunu
Dosdoğru
Şarap dibine vurdu
Açılamadım sana
Çünkü çulsuzlar bir arada
Kaldı rengarenk
Bir çıkmaz sokakta
İşte bu yolcu göğüs denen tabutda
Varın söyleyin dostlar adını
İşte kara kaplı kalp burada
ASKER
Asker bir nefer
Sakın nefretle süzer sanma
Ol bir çareder
Belki ağlarsın
Sonradanda bakarsın
Çok yanlış yaparsın
Çünkü bir er olmazsın
TANRI VE ATAM
Tanrının kucağı bu kadar zor mu
Hepsi hepsi bir resmi
Çağlatır hepsini
Öbürü hasretli
Bazen kasvetli
Ama Atam öfkeli
Aynı zamanda düşmanda sinsi
İrfan, ilim sahibi olmalı
Değil darağaçları sanrı
İÇKİM
Kimseye yar edilmedim
Kendimede yar olmadım
Böylece yeterince içki bulamadım
NİMET
Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar
Biri diğerine nimet gibi bakar
Harcamaksa bir güzel çıkar
Olmuşuz dosdoğru hünkar
Şiirimiz evlat edinmiş
Şairimiz bir besili fil imiş
İşin can alıcı noktası burası
Çünkü fil dahi çaresizmiş
DAHİ
Yayan gittim şaşı kaldım
Düz gittim şahlandım
Daima kopartıldım
Bir acımasız taş imişim
Çokda şaşırmayın alaca karanlıkta dahi derlerdi
İNSAN
İnsan bazen kendini çaresiz hissediyor
İnsan hasreti hissediyor
İnsan her şeye bir kulp buluyor
Dahada tuhafı gülümsüyor
TERKETME VE TERKEDİLME
Terk etmek ve terk edilmek
Olmak ve Olmamak gibi
Terk etme ziyan olur
Terk edilme hüsran olur
Hiç derde düşme
Derdin nefis olur
Hiç üzülme dahası var
Sempati besleme zoru var
Üzülme çaresi var
KAN UYKUSU
Kan tükürmezler yoluma
Ben gidemem oralara
Aklım bir Türkmen kızında
Benim vatanım burada
Kan uykusu bitmiş
Celladı olmuşum yorgunluğun
Şüphesiz kendimde yorulmuşum
Varamam ellere
Başlatamam boyun vergisini
Hiçde karnım aç değilki
GÜLÜMSEME
O gülümseme herşeye bedeldi
Kalbimi deldi ağlattı beni
Sorma kim susturdu beni
Kalbimin sarayı ona aitti
Belki ağlarım onun şiiriyle
Belki uçarım zerafetiyle
Hadi boşverin selametle
ATAM ÖLMEDİ
Atam çık gel ve yaşa
Yaşa sonsuza dek
İstersen bilgisayarımıda al istersen kalemimi
Ama yaşa sonsuza dek
Son sözümde Müslümansam o kadarda senci olmalıyım
En yakınım bir cehennem fırını bekçisi olacak değil ya
Eğer birde yakınındı demezlerse sultanlar peygamber olmazmı?
Vatanımda yatan şehit kanı şaraba benzemezmi?
Ay hilal batık gemi malı olmazmı?
Sensiz kurtuluş imkansız ve dahi tükeniş olur
Çık gel atam yaşa sonsuza kadar
Bir avuç şerbet versende yaşa ey sevgili Atam
Gıcık
Can ihlali yapanlar
En kolay kaçanlar
Bu dünyayı en sevenler
En edepsiz olanlar
Müzük rap yapmazlar
Herkese karışırlar
Son sözü bırakmazlar
Ölüm makinasını çalıştırırlar
Analarını babalarını saymazlar
Doğaya değer vermezler
Ayakta başlarını sallar ve yaylanırlar
İnsanı psikiyatristlere yollarlar
Etlerimizle beslenip
Ruhumuzu soyarlar
Doktorlara sevkedip dünya turları yaparlar
Irzlarmızıı hemen alıp
Kumarı severler
Akrabaları akbaba yapıp
Kederimize içerler
Sabahsız
Sabahsız kalmışım yavrucağım
Akşam doğmuş olsamda kan kusmayacağım
Sen ve ben birlikte yürümüyor
Tanrı seni beni istemiyor
Ne olursun kop artık benden
Kin nefret artıyor
Sabahsız uyanacağız bir gün
Kan kokusu orkide kokusundan ağır olacak
Tanrı istemiyor ben ne yapayım
Aşk şarabını bende tadayım
Nefret büyümeden buradan göç edeyim
Ne olur engel olma kıymeti yemeyeyim
İsterim sabahları geri aydınlık yeri geri
Dualar kurtaramaz beni
Çaresizlik bir yanmış revani
O da olmuş biraz nimeti
Selam söyleme geri
Sarılmışım
Sarılmışım hayata ve canlara
Dengesizliği bırakmış ve tutunmuşum dallara
Sarılmışım güllere ve kardan adamlara
Hitap etmeden uyumadan ve yorganıma tutunmadan
Sarılmışım meleklere ve azraile
Okuyamazamda sarılmışım bu dünya ve ötesine
Sarılmışım aşklara ve sevgiliye
Susuz kalmamak ve yemek yemek için
Sarılmışım devlete ve ötesine
Kucaklara ve sarmaşıklara ve şarkılara sarılmışım
Sarılmışım gül ve çiçek kokan bir hayata
Tutunuşum daima kalıcı olacak bu hayata
Ve fani olmama yarışım hiç bitmeyecek
Ve sarılacağım yeniden Tanrıya ve hayata
ASİ
Asi olma kanım
Asi olma canım
Asi olma karım ve dilberim
Asi olma halkım ve yabancım
Hasret onla başlar
Yasak aşklar en çok onunla coşar
Yabancı olma onla başlar
Cehennem onunla yanar
Asi olma kardeşim ve insanım
Asi olma candaşım
Şarkılar onla biter
Şiirler onla son bulur
Dizeler biter ve alev onunla coşar
Asi olma bedenim ve kadınım
Yüzyıllar onla kararır ve
Asi ruh Tanrıda ve bende biter
Orman
Ormanımız bol olsun ağlamayalım
Ağaç dikenimiz hep olsun donmayalım
Nimetimiz bol olsun ormanla gönlüm daimi olsun
Sabır etmek gibi ağaç dikmek
Kötülüğü kovmak gibi
Ataya saygıdandır ağaç dikmek
Dünyayı dolaşmakla birdir ağaç dikmek
Araba katili olmam ağaç dikersem
Çocuk severim orman bulsam
Sevgili tanışırım yeşil ile
Ağaç dikelim dikeni varsa bile
Şanslı Kadın
Tarihte bir şanslı kadın vardı
Yaranamadı
Tarihte ulu bir kadın vardı
Dualayamadı
Laneti aniden geldi
Hayat şiirini ezdi geçti
Tarihte şanslı bir kadın vardı
Okuyamadı ağladı
Büyük bir varlık hayatını yaşayacaktı
Ve kadın lanetlendi
Suçlanan ne yazıkki Tanrıydı
Kadını kurtarmak isteyen vardı
Dağıldı ama tutuklanmadı
Bu dünyada cehennem öbür dünyada cenneti yakaladı
Ve kadın anladı
Saklandı
Diğer bir kadın dağıttı
Laneti ve yaramazlığı
Ve o şanslı kadın diğer kadın için ağladı
Ve hayat şiiri bitti.
Sevgili
Olmadıki anlatayım size sevgiliyi
Tarlada mısır koçanları toplarken düşünmedim sevgiliyi
Bahçede dut ağacına çıkarken nerden aklıma gelecekti sevgili
Bir gün İstanbula taşındık ve dilberler yine olmadı sevgili
Kadersizlik bulamadı bana bir sevgili
Uçağa binerken yada gemideyken aklıma gelmedi birisini bulmak
Gülleri koklarken düşünmedim sevgiliyi
Vahşi orkide filmini seyretttim ve anlamadım sevgiliyi
İsimleri ise hiç taşımadım cennet bahçesinde hatırlarım diye
Camiye gidenlerin arkasından bakmak daha kolay geldi
Ve sevgili bulmak imkansız oldu
Taşınırken yardım edenler sevgili gibi geldi
Okula giderken arkadaşlarım aratmadı sevgilileri
Ve bir gün şair oldum sordular sevgiliyi
Yoktu diyemedim ve kaçtım sorandan
Gülü seven dikenine katlanırya sevgili gülün dikeni dedim
Ve elime hiç batmadı dedim
İlaçlı Şiir
Bir şeyi ister gönül
Okşanması güzel böğür
Sarılması bir o kadar gösterişli
Bir o kadar alımlı ve değişti
Sevgilime kan kusturmayayım
Gönül bahçeme manda sokmayayım
Çiçekleri gönülden sulayım
Sormadan korkmadan atayım
Bir aşk veririmisin?
Çiçek sepetini değiştirirmisin?
Yelkovan ile akrebi beğenirmisin?
Düşman siperlerini benimsermisin?
Hiçbiri olmazsa sığınacak liman
Olur derdin mermi ve kovan
Ne olur anla beni yarim
Tükenişim gelin ve elin
Haberler
Haberler daima kötü
Bir o kadarda üzücü
Daima sebat ettiriyor yada küfür
Yanlışları hatırlatıyor
Gereksiz haberler gerekli haberler
Daima cenneti hedefliyor
Cehennem masalını andırıyor
Daima korkutuyor ve ağlatıyor
Haberler çocuklara iyi gelmiyor
Üzüyor ve beyinlerini yoruyor
Haberleri okumak daha iyi geliyor
Sıkılmak imkansız oluyor
Bir Millet Yükseliyor
Bir millet yükseliyor evrene ve daha uzaklara
Kaderini ele alıyor dost ve düşman yanında
Evreni keşfediyor ve güneşe bile gidiyor
Samanyolunu aşıyor yabancı dağlar buluyor
Toplum bir olmuş keşfediyor uzayın derinliklerini
Askerlere artık ağıt yakılmıyor doktorlar boş oturuyor
Kahraman milletin ilkeleri kendini kanıtlıyor kainata karşı
Nimetler oluk oluk akıyor bolluk her yerde kulunu arıyor
Falcılık büyücülük tarihe karışıyor akıl ön plana geçiyor
Dostlar Atatürk Türkiyesi böyle yükseliyor hayallerimde
Dost ve düşman yanında uzay adamlarımız gidip geliyor
Doymak Bilmez |
|
|
Yazdır |
Ortada doymayan biri var
Yakışıklı çapkın ve hızlı
Ama ne yazıkki doymak bilmez adı
Çalar çırpar ve oynar
Fakirin ekmeğini yağ gibi sürer
Adı doymak bilmez aşkıda hırsıyla süsler
Fakiri bezdirmiş dilinden ağlatmış ermişi
Seçmece meyvaların iyisinide satmış
Namussuzlukla altına çekmiş arabayı
Gezmiş kul hakkıyla en güzel caddede
Adı doymak bilmezmiş anlamış karısı
Kaçıncı hatunu altında olmalı
Sorma banka hesabını
Veznedar ağlamış kahrını |
Kadir Gecesi
Herkesin soyu bir adem ve havva anamız babamız Tanrımız bir
Kuranımız kitabımız meleklere inanırız Kadir gecesi hayırlı duamız
İyilikler ararız sofralar açarız tövbeler eğleriz
Hepimiz bir Allaha inanırız
Aşıklar çalar bestelenir Kadir gecesi duamız
Soframıza buyurlar ederiz nimetleri yeriz içeriz
Kolay gelsin işçiler ağlamasınlar Kadir gecesi dinleniriz
Öğretmenler okutma gücü kazanırlar Kadir gecesi çocuklar ile meleklere sarınırız
Doktorlar hastalarına şevkat verirler bu Kadir gecesi şifalanırız
Artık eyleme kötülük Kadir gecesi cezalanmayız
Tanrının mülkünde sebepleniriz dertli dertsiz
Açılır çiçekler meyve verir ağaçlar Kadir gecesi hatrına
Yükselen gökyüzü dünya melekler ile birarada hep beraber Kadir gecesini eyleriz
Sakatım
Sakatım ta derinden sakat
Taşı gediğine koydu ya Rab
Kalem tutuşum mucize oldu
Çay koyuşum ise sürpriz
Çiçek koklayışım tarih oldu
Güzel bildiğim imkansız
Gel de endişelenme ve ölümü yeneme
Her an zaten yaklaşıyor Azrail
Sular seller gibi deliriyorum yok mu dönüşüm ey Cebrail
Soysuz Düşman
Düşman soysuz it gibi fırsatçı
Beklerim en kötüsünü densiz çıkarcı
Mehmetçik anlamış düşmanı
Kükreyecek kasırga gibi
Dışda ve içde beklerim askerimi
Sevmek ve kükretmek için dosta düşmana karşı
Anlamak seni Atam böyle anlarda gerekli
Düşmana verilecek canım artık yokki
Sabretmek derviş işi saldırmak can işi
Kasvetli akşamlar belki bekleyecek bizi
Ama sonuçta zafer salimen askerin izi
Dağlar haykırsın Mehmetçiği
Sevgi Yolu
Sevgi yolunda kırılan umudum
Kızgınlıktan yaptığım suçum
Yapacağım harekete engel büyük güç
Daima borçlu bırakacak benim için savaşana
Al yazmalı bir kamyonum yokki sevgi yolunda
Elimde olan cepheye sevkedilecek Anadolu ortağı
Tüy kadar hafifleyeceğim koruyacak vatanım olmasa
O zamanda tutuklanacağım bir kilise çanı yanında
Sevgi yolu güzel dilberler ve sevimli çocuklar için değilmiydi?
Sevgi yolu bir peynir barkotunu okuyan cihaza para alan içinmi?
Yada bir uçağa 5 milyon dolar vereceğim şahıs içinmi?
Sevgi yolu olmalı vatan yolu saygı ise geri kalan dünya vatandaşına
Anadolu için açtığımız cepheler sevgili harcamadımı?
Yada birçok kefensiz yatanı bir avuç toprak için yaratmadıkmı?
Sonunda güzel yaşadığımız yıllar için vatan yolunda bir sevgi yolu açıldı
Vatan sevgisi yolu için şimdi gönderemiyoruz orduyu düşmana
Sertçe tıkanan barış yolları Mehmetçiği sabah akşam rahat bırakmadı
Akıllanalım dostlar ve uyanalım düşmana karşı
Gerekirse kıyamet kopmalı
Saltanat
Saltanat ey kasvetli akşamların sebebi saltanat
Biraz daha fazla mutlu olmak isteyenlerin suçu
Ey kahpe rüzgarların kokusu
Vatandaşın korkusu simitim ekmeğimin yalancısı ey saltanat
Grup kuranların şiddetli eyleminin sebebi
Gazilerinin sebebi şehitlerin hançeri ey saltanat
Mustafa Kemallerin celladı
Benim düşüşümün rengi ey saltanat
Sade çimenlerin tadsız suyu portakal çiçeklerinin sarı rengi
Önceleri çekici sonradan romantik ütopyaları zenginlerin
Zalimlerin şansı grupların saadet sebepi ey saltanat
Kalırım akşamdan gerekirse seni yıkmak için Kadir gecesi
Takip Eden Korkak
Takip eden korkak belkide değişmeden korkmuş
Mustafa Kemalin gelişinden korkmuş
Koca bir ekonomiyi kendi çıkarına değiştirmiş
Ayı parçalar olmuş
Şarkıları kullanır kurdu alta alır olmuş
Canavar tutmuş şeytanı kalplere sokmuş
Kaçan korkak tazı ise bankacı olmuş
Paralanmaktan yada Rusyaya bağlanmaktan korkmuş
Kızılları sürmüş kapitalistleri köle avcısı yapmış
Şeriatdan medet ummuş altınları soymuş
Ama bir eksikle son sürdüğü kaçmış geri gelmiş
Hadlerini bildirmek ve kendilerini sürmek için
Mehmetçik için canını veren bir gazi şişko türkücü olmuş
O da ne big brother hortlamış adamı beş parasız bırakmış
Zavallı adam akıl hastası olmuş günde 5 ytlye ağlar olmuş
Onlar öldürmedikçe durmamışlar halktan birde üstüne oy istedirlermiş
Hatta hatta bir grubun saltanatı buhar olmuş gitmiş
Arabaların üstüne sürülmesi neden durmamış
Deccal daha bir güçlenmiş
29 Ekim
Dönmez güneş gitti gelmez anılar
Döner dünya sırası geldi hatıralar
Başka millet bu millet sırası gelince
Arkadaşlar her yerde pes edince
Nice 29 Ekimler kutlanacak olmalı
Biz ise sade ağaç toprağı
Bıraktık kalbi yenilince sıra dağlar
Nehirler bu özgürlük vadisinden sade sade akar
Çırpınış kalmadı güzel günler göründü belkide
Düşman panikte olmalı enflasyon düşüşte
Yoksul halk kalmadı belkide
Vatandaş hoş sohbet bayrak elinde
Sebepsiz akan kanlar bitmekte
Atam kurtardı bizi dertlenince
Nice 29 Ekimler kutlanacak olmalı belkide
Biz şen içinde
Vatan
Vatan al bayrak şerefli kurtarıldı
Düşmedi son asker düşman kaçtı
Meclis kuruldu bayrak yine göklerde açıldı
Fırtınalar hayran kaldı Türk ordusuna
Atam emaneti gençlere teslim etti
Kurtuldu vatan sarılınca bayrağa
Gökler ağlamaz artık korkma
Yerde düzen bir kere kuruldu ya
Krallar dize geldi vatanımla
70 milyon Türk coştu al bayrakla
Kölelik bitti bu şerefli sancakla
Gemiler bir düzen içinde sıra sıra
Sabahlar artık aydın istemez kıyamet kopula
Vatandaş artık hür salimen uzaya çıkıla
Destanlar bir kere daha gök için yazıla
Desinler Türkler artık uzayda bu vatanda
Gayret
Gayret etmenin sonsuzluğa değmesi
Yeter demenin Türkçesi
Ulaşmak daima zor imkansız
Yalan dünyada bir hedefinin olması
Besmele çekmek gibi yaratılış destanı gibi
Daima geride kalmanın avantajı
Bir yerlere ulaşmanın sadeliği
Hüznün geri gitmesi veya fırtınaya dönüşmesi
Kalpten alınan bir parça gibi endamın bitmesi
Zoraki düşmenin umut dolu dünyası
Yardım et Tanrım bir liderim olmayabilirdi
Ama var şanlı Türk ordusunun kahramanı Mustafa Kemal
Artık isterim Atam yaşasın yardım etsin
Şaha kalksın herkes hayattan zevk alsın
Bir Orhun anıtı daha dikiveririz belki
Yardım et Tanrım
Zarlar her zaman düşeş gelmez
Bende kurtulmak isterim çaresiz
On Kasım
Her on kasımda anarız seni Atam
Sen bir şairin dizelerine sığmazsın
Yaptıkların yüceltir milleti
Kasvetli günler seninle geçti
Artık hiç ölüm yok bize Atam
Çünkü vatan uğrunda ölebilmeyi öğrettin
Korkaklar bin kez erkekler bir kez ölür demişler ya
Sen bizi düşmana karşı dirilttin Atam
Bağnazlık seninle bitti aydınlık Türk bilimi seninle ilerledi
Sağlık ocağı ve eğitim meşalesi seninle yandı
Ticaret seninle çoğaldı endüstri tarım seninle büyüdü
Gel dünyaya bir daha Paşam
Ben bir daha doğmayacağımı bilsem yerimi sana bırakırım ey Atam
Sayende Türk vatanı sadelikten ihtişamlı bir uygarlığa döndü Atam
Herkes saltanata özendi iradelerine yenik düştüler
Çünkü eserin sömürelecek kadar güzeldi Atam
Dünyaya keşke bir daha gelsen
Bir kere daha o açgözlülere dersini versen
Çünkü senin gibi bir komutan bir daha gelmez Türk milletine
Nice vesvese seninle biter her seni gördüğümdeHer on kasımda anarız seni Atam
Sen bir şairin dizelerine sığmazsın
Yaptıkların yüceltir milleti
Kasvetli günler seninle geçti
Artık hiç ölüm yok bize Atam
Çünkü vatan uğrunda ölebilmeyi öğrettin
Korkaklar bin kez erkekler bir kez ölür demişler ya
Sen bizi düşmana karşı dirilttin Atam
Bağnazlık seninle bitti aydınlık Türk bilimi seninle ilerledi
Sağlık ocağı ve eğitim meşalesi seninle yandı
Ticaret seninle çoğaldı endüstri tarım seninle büyüdü
Gel dünyaya bir daha Paşam
Ben bir daha doğmayacağımı bilsem yerimi sana bırakırım ey Atam
Sayende Türk vatanı sadelikten ihtişamlı bir uygarlığa döndü Atam
Herkes saltanata özendi iradelerine yenik düştüler
Çünkü eserin sömürelecek kadar güzeldi Atam
Dünyaya keşke bir daha gelsen
Bir kere daha o açgözlülere dersini versen
Çünkü senin gibi bir komutan bir daha gelmez Türk milletine
Nice vesvese seninle biter her seni gördüğümde
Kazanç
Kazanç kapısı formalite oluırmu?
Bazısı için çok kolay çalışmak
Bazısı için oldukça ağır bir iş
Kimisi üç kuruş bulamaz yövmiyesiyle
Kimisi okul yaptırır kazancıyla
Çok zor aşık olmak kazanç kapısında
Yemek yemek bazen yük olur
Moralin bozulur dua bile edemezsin
Askere yeniden yazılacağın tutar belkide
Çaresiz bir ailen varsa mecbursun
Belkide sırtın çıkacak belki kemiklerin eriyecek
Kalem tutamaz olacak belkide kederin
İşverende insafsızsa işin zor
Uyursun saat 8 demeden
Kazanç daima aşikar tat var
Belkide şiir yazarak kazanırsın
İşte o zaman hayata katlanırsın
Kardiyoloji
Ani bir sızı ince kalbime
Derinden saplandı nafile
Kandırdılar Paşayı bile
Gülerek eğlence içinde
Sonbaharım dokunmayın hüznüme ve kederime
Maalesef bu ömür yenildi Azraile
Gerçek adı Safiye
Bir umutda söndü şarkı söyleyince
Çocukluk arkadaşı isim adaşı
Sevdim ben ölesiye
İçkiyide pek sevmezdi çekercesine
Adi İsmet garibanda değildi
Adı Adıvar kalbi yumuşak bir yazar
Son derece akıllı yazar
Galiba Kurtuluştu isteği
O da kitabında ölmedi
Son isteğim onlar gibi anılmak
Atatürkün silahtarıydı adını almak
Bazen ağlatmak
Bazen hatırlatmak
ÖĞRETMENİM
Sabır ile eyleyen
Kemalim diyen
Toprakla boy ölçüşen
Daima yükseği hedefleyen
Kimimizin babası
Kimimizin anası
Sevgiyle yücelen
Saygıyla büyüyen
Yıldızları anlatan
Dünyamızı anlayan
Kader ve kısmet çağıran
Dost düşmanı ayıran
O dur yüce öğetmenim
Huzurluyum mutluyum gururluyum
Çok narin bir aşkdan çıktım beslenmekle meşgulüm
Çok tatlı bir kızı sevdim şanslıyım
Bazen hasret bazen kederdeyim narinim
Mutluyum ve aşka muhtacım
Bir saadet zinciri kurdum
Çok zalimden kaçıp çok ekmek yedim
Şimdi yalnızım bazen çok garibim
Şimdi kaçma zamanı ve hatırlanmam gerekli
Şimdi üzülme bitti
Şansıma küsemem yalnızlığım gitti
Tuhaf duyguların kapısı gerekli
Bir içki şisesinden çıkmış gibiyim
Dün yine Azraille kapışmışım
Artık yenilmişim
Her gece öbür dünyanın kapısında yaşlanmışım
Saadet zinciri bu tek derdin ölüm
Bazen bir gayret bazen bir ağlamak
Şansına darılmadan kaçmak
Şimdi çok şanslı bu ahmak
Kalpten
Kalbi kırıklardan değilim
Birilerinden biraz sevgi aldım
Çağdaş olmasınıda bildim
Her zaman ağlamadım
Gıcık düşüncelerin esiri hiç olmadım
Kaçan güneşi kovalar oldum
Bazen sırtlanda olup leş yedim
Bazen arslan olup av tuttum
Şen okula gidenle çocuk oldum
TV filmlerinde artistde oldum
Şarkılarda yazdım
Küfürde yedim
Bilgisayarda yaptım
İçkimi koydum sinir oldum
Şimdi beklerim bir güzeli sonradan görme oldum
Aşka hazırsan yuva kuranda olurum
Gel beklerim birlikte dans edelim
Birlikte ağlayıp birlikte gülelim
Şimdi sıcak sütü birlikte üfleyelim
Saçlar
Saçımı tarakladım boş
Yüzümü yıkadım sürpriz
Ellerimi sabunladım şükür
Umarım toptan çıldırmamışımdır bu dizeler küfür
Elbet bir hayrı var ondan lanetli günler
Bir fark göremem 19 Mayıs Akşamı kederinden
Şark köşesinden bitmiş huzur
Amaçlar farklı idi kurtuluş gerekir
Saadet arap saçından bir kıl koparmak
Bazen dolaşmak ayıp
Bir gıdım sevinmek bazen haram
Var elbet hikmeti Yahudilerle karman çorman
İngilizin gözü bende varmı bir çıkarı
Amerikalı vurmuş Irağı
Yaşasın Mustafa Kemaller artık hatırı
Şimdi geçmez kanlı akşamlar sabahtan bombalar
Ne olursun bir daha gel bizi kurtar sevgili Atam
Saçım uçuşacak rüzgarla değil kan ve bombayla
Yollarım bitecek suranın müziği ile
Gelmezsen bir daha bitecek hayatlar keder ve kasvetle
ATADAN YADİGAR
Elimde avucumda kalan bir vatan
Onuda almak istiyorlar kölelikle
Atamdan yadigar
Bazısı anlamıyan
Elimde avucumda bir güzel vatan
Ne olur karşı çıkma komutanına yoksa kan çıkacak
Çıkart üstündeki kirli kanı
Bir daha yüzüme kusma
Açıl bilime ve dostluğa
Toplum bile düşman bu halinle
GÖZYAŞI NEFESİM
Yaralamısın
Gazimisin sende aşkdan benim gibi?
Kısmetin bir bombayla yada nefret saldırısıyla bittimi?
Güneş eskisi gibi doğmadı yarından önce
Aşkdandır de bari
Gözyaşı nefesin bitmedi
Doğacak kısmetin gelir bir gün
Sözlerim ise anlamsız değil
Coşkun seller bitti gözümden gelen yaşlarla
Hiçmi anlam bulamadılar sözlerimde
Umarım bir daha nefret biter dünyada
Sonradan doğma biri almaz kaderimi
Çanak anten şaştı uzaya giden ağıtlarıma
Kahır yağmurları çok yağdı sellerce
Benim gözyaşı nefesim bitti yaşarken
Gelecek ölümüm için kalmadı hiç
Bazen sorarım bir daha verirmi Allah bu meleti?
Benden sonra hangi dostum hisseder gözyaşı nefesimi?
Benim Bir Dalım Var
Ay ışığında şaşırdım
Gül suyunda yıkandım
Kaçana sulandım
Sorana bulandım
Bir çiçek kopardım
Bir meyve yıkadım
Niyetlendim kısmetlendim
Artık dedim benim bir dalım var
Gazelden okudum
Çoğu bırakıp azı aldım
Çok defa gereksiz yaşlanıp
Erkenden bunadım
Çaresiz ekmek yiyip
Suyla yetindim
Öpmeyi bulunca dedim
Benim bir dalım var
Bahçe bahçe dolandım
Kısmet bulamadım
Toprağı sınadım
Şerbete bulandım
Hasta iyi ettim
Tosba ile gezdim
Fırsati iyi değerlendirdim
Dedim benim bir dalım var
Kalpten okudum
Sorarak kurdum
Çoğu değil azı çok buldum
Yar peşinde koştum
Bazen saray bazen cami avlusu sandım
Yattığım yerleri iyi tırmaladım
Garibe kıyamadım
Yetime vuramadım
Artık dedim benim bir dalım var
Sorarak öldüm
Kusarak korktum
Ta derinden kaçtım
Ta uzağa vardım
Bir daha dönmem demedim
Dönüncede geriye dönmedim
Gelecektede döneceğim
Dedim benim bir dalım var
ŞEHİR
Kırlangıç siyahı bir var bir yok
Göçmen gibi kara gün gelir gider kuşdan çok
Beyaz günlerse bazen hiç olmaz günlerce
Dost yüzler ender gibi yüreklerde
Sokaklarda araştırılırsın şehir hayatında
Kimse kimseyi 15 günden fazla hatırlamaz
Herkes unutur yine araştırır tezini
Kalbin kaldırmaz kara günlerin yasını
Soğuk köy çeşmesi ve gözlemesi hayaldir şehirde
Kaçan güvercinden bellidir gözyaşının akacağı
Bir parça simitle geçiştirilen öğünler sıradandır
Tok karınlar dertdir şehirde
Keyiflenmekse başka bir hayaldir
İstanbul ey şehirlerin anası
Ankaranın kendinden büyük dayısı
İzmirin ağabeyi Diyarbakırın Parisi sen başkasın
Sende keyif vardır ve başkadır
Sağolsun bütün gönülden çalanlar senden yanadır
Yoksulun Beyiti
Tok sözüne neyleyim
Dert edenin kölesiyim
Servetini yiyeyim
Giysilerini giyeyim
Bir borç edineyim
Geride vermeyeyim
Adım yoksul soyadım bahtsız
Çok gelinler seveyim
Çıkmaz sokakta gibiyim
Ne olur sözüne gideyim
Kendimden şüpheliyim
Borç para vereyim
Sohbetler edeyim
Bazen üzer bazen sevindireyim
Kısrağa binip silah giyineyim
Toklarla alay edip çıbanım yok diyeyim
Çıkmaz Sokak
Garibime şans yok
Tok karna söz yok
Fazilet erdem yok
Çıkmaz sokak varda yok
Gelincik çiçeği gibisin
Bir açar bir renk verirsin
Derdimi bilirsin
Kaç kişiye yetiirmişsin
Dalda kiraz çok
Üzümler parayla yok
Şarabıda kahveyide bulan yok
Çok zalim varlik sahibi para pul yok
Karanlık bitsin zenginlik sersin
Çağlayan toprak bitsin
Bolluk nimet gelsin
Ülkem çiçek versin
Şiirin Tadı
Şairin şiiri makbul tavuk göğsü kadar leziz olmalı
Çorbayla ayranıda yanında bulmalı
Sohbet eder gibi yapıp taze kan vermeli
Şekerle güllacı ayırt etmeli
Güle dokunup orkideyle beslemeli
Çalgıcı koşup keman ile eylemeli
Bazen kulağına karsuyu kaçırıp
Tavada pişirmeli
En güzel hasret bizim hasret demeli
Güzelleri hep bize çekmeli
Akan nehirleride set çekip süzmeli
Fırsatçıya pabuç bırakmamalı
Tövbe ettim diyene cesaret vermeli
Acı patlıcana mundar dememeli
Sigara tiryakisi yapmamalı
Düşkün sakat bırakmamalı
Ben şairim garibim
Çok servete hayır dedim
Leziz bibere şiir dedim
Kaçın kurası kendime dedirtmedim
Alaycı olmayıp kasvet vermedim
Şarabıda narıda birlikte şiir eyledim
Dostlar bu yazıları gelin eyledim
Şiirin tadını meze ettim
Yağacak yağmur hissettirdi geleceğini
Sanki benim için bir gelecek varmış gibi
Çığlık atarak yaşamak varmış gibi
Oğlum olacak zannetmişim sanki evliymişim gibi
Kaçıncı evleniş çağrısı yazdan beri
Bazen yüz kızım var demişim
Bazen olmayan hatunlarım delirtmiş gibi beni
Şimdi beklerim ailesiz bir kaderi
Olmayacak birlikte bir yaşam
Sadece kendim için yaşamak varmış cehaletden
Şimdi beklerim gözyaşı akmayan günlerimin birer birer avucumdan gidişini
Şimdi beklerim nefsimin zalimliğinden kaynaklanan kara günleri
Yalnız bir yaşamın kıyısında biten geçmiş sonbaharları
Doğacak yeni nesil askerliğimle dökülecek azmin yaprakları
Karamsarlığım